Soğuk bir İngiltere Macerası #1

 

Bir kış gecesiydi. Celmes endişeli bir şekilde ne yapacağını düşünüyordu. Bu olayın nasıl olduğunu hala aklı almıyor Dedektif doktor Waters dan yardım almayı düşünüyordu.

Daha fazla vakit kaybetmeden sıkıca giyinip Dedektifin yanına gitti. Oraya gittiğinde waters'ın yalnız olmadığını kapı arkasına kadar gelen seslerden anlamıştı. Endişeli tavrına bir de çekingenlik eklenmiş dedektifin yanına gitmekten vazgeçmişti. Bu durum Celmes'i yiyip bitiriyordu. Kimseye hiçbir şey diyemeden evine dönmek zorunda kalmıştı.

Soğuk bir İngiltere gecesinde tek başına o yolu katetmek gerçekten tüyler ürpertiyordu. Soğuk hava yetmezmiş gibi bir de kar başlamıştı. Kar tanelerinin ülkede oluşturduğu sessizlik huzur verici aynı zamanda tedirgenleştiriciydi. Celmes tek başına evine doğru sessiz bir şekilde ilerlerken bu sessizliği bozan bir çıtırtı duymuştu. Arkasına anlık bir hareketle döndü ama kimsecikler yoktu. Celmes bu olaya fazla kafa yormadı çünkü başındaki dert zaten onu meşgul edecek seviyedeydi. Evine ulaşmaya bir sokak kalmıştıki sokak lambaları da onu yalnız bıraktı.

O anda biraz duraksadı. Paltosunun önünü açtı. Elbiselerini aşağı doğru çekip tam üstüne oturmalarını sağladı. Atkısını açıp tekrar boynuna sıkıca doladı. Paltosunu da omuzlarına oturtarak düğmelerini ilikledi. Beresini alnını ve kulaklarını kapatacak şekilde çekti. Şüpheli bakışlar arasında elini cebine sokup sessiz adımlar ile yoluna başına geleceklerden habersiz devam etti...

 

Yazımız hakkındaki görüşünüzü bize bildirirseniz memnun oluruz.